Azlık- Çokluk / Alma- Verme
Az miktarda kullandığımız birçok şeyi çok miktarda kullanırsak ne olur, hiç düşündünüz mü? Bir tutam tuz yemeği lezzetlendirirken, fazlası onu yenmez hale getirir. Birkaç damla parfüm insanı büyülerken, fazlası rahatsız…
Bilim ve aklın penceresi
Az miktarda kullandığımız birçok şeyi çok miktarda kullanırsak ne olur, hiç düşündünüz mü? Bir tutam tuz yemeği lezzetlendirirken, fazlası onu yenmez hale getirir. Birkaç damla parfüm insanı büyülerken, fazlası rahatsız…
Bu yazı, Nazım Hikmet Ran’ın Kuvâ-yi Milliye destanı şiirinden ilhamla kurgulanmış bir anlatıdır. Birkaç inanmışın, bir çokluğun kof ve güruh varlığına karşı verdiği bir destanın adıydı bu. Gün, Ötüken’den yola…
Hayat dediğimiz karmaşık örgüye, bir açıdan bakıldığında basit formların iç içe geçmesiyle şekillenen karmaşık bir bilmecedir diyebiliriz. Basit formları ise gelin geometrik şekillerle ifade edelim. Geometrik şekiller, yalnızca çizgilerden ve…
Açlık denilince aklınıza ilk gelen kelime nedir diye sorsam? Birçoğunuz, hemen ”Afrika” diyecektir sanırım. Bu soruya benim cevabım da, Afrika olurdu. Çünkü bu kelimeyi duyduğumda; açlıktan karnı içine geçmiş, gözleri…
İnsan nedir? Bu soruya Doğu ve Batı medeniyetlerinin ünlü temsilcileri olan bilim insanlarının farklı farklı cevaplar verdiği görülse de ”insanın” sadece birkaç cümle ile tanımlanabileceğini düşünmüyorum. Dünyayı birçok canlı ve…
Bu öykü, Ömer Lütfi Mete’nin Gülce şiirinden ilhamla kurgulanmış bir anlatıdır. Masumiyetin Tülbenti İsmail ile Gülce’nin hikâyesi, taş döşeli dar sokaklarda, sabahları buğday kokusuna karışan çocuk kahkahalarıyla başlıyordu. Anneleri eski…
Bu öykü, Fazıl Hüsnü Dağlarca’nın “Öğretmen” şiiri ile gerçek hayatta yaşanmış olayların kurgusal bir birleşimi olarak kaleme alınmıştır. Kızılırmak’ın Öte Yanı Resul, Kızılırmak’ın kıyısında, gökyüzünü ince bir tül gibi kaplayan…
Bilgelik ve Bilim: Kadim Sözlerin Modern Gerçeklerle Buluşması Atasözleri, insanlığın hafızasında saklı, çağları aşan birer mücevherdir. Her biri, yaşanmış tecrübelerin, derin gözlemlerin ve ortak aklın damıtılmış özüdür. Sözlü kültürün taşıyıcısı…
Bu öykü, Cemal Süreya’nın “Aşk” şiirinin kurgusal bir versiyonu olarak kaleme alınmıştır. 1940’ların İstanbul’u… Zaman, kentin üzerine çökmüş bir sis bulutunun dinginliğiyle yavaşça ilerliyor gibiydi. Boğaz’ın suları usulca akıyor, dalgalar…
Bu öykü, Necmettin Halil Onan’ın “Bir Yolcuya” şiiri ile gerçek hayatta yaşanmış olayların kurgusal bir birleşimi olarak kaleme alınmıştır. 1915 yılıydı, Osmanlı İmparatorluğu’nun kaderinin ağır bir yükle sınandığı yıllardan biriydi.…